baby baby

10 Kasım 2010 Çarşamba

Çalışan Kadınlarda Lohusa Depresyonu

Sözlüğe baktığınızda lohusalık 6 hafta ya da 40 gün ile sınırlanıyor.. Gerçekten öyle mi peki? 40 günde tüm hormonlar çekiliyor mu ruhunuzdan? Hormonlar çekilse bile 40 günde 'normal' yaşantınıza dönebiliyor musunuz gerçekten?

Çalışan bir kadın olarak geçirdiğiniz yılların ardından 'evde olma' günleriniz başlıyor. 9 ayın sonlarına doğru, tam da bedeninizdeki değişimlere ayak uydurabildiğinizi düşündüğünüz anlarda heyecanla bebeğinizi kucaklıyorsunuz. Aslında o heyecanın arkasında bedeniniz daha büyük bir değişim geçiriyor: Normale Dönme Yolculuğu başlıyor. Ödemleriniz azalıyor, ağırlık merkeziniz değişiyor yeniden, kilo veriyorsunuz, vb.. Bu süre uzun uzun devam ediyor aslında. 40 günde hiçbir şey bitmiyor. Bedenin normale yolculuğu aslında bulunduğu kilo ile uyum sağlaması, rahim içi değişimlerin sona ermesi ve süt yapımına alışması ile bir süreliğine duruyor. İşte o platonun başlangıcı yaklaşık 40 güne denk geliyor :). Siz de bu görünüme ve bu yaşantıya alışıyorsunuz. Ama her şey orada bitmiyor..

Depresyon kara şapkalı bir adam gibi kapınızda bekliyor. Kapıyı açarsanız içeriye dalmaya hazır. Bebeğe alışma süreci ile kapı zaman zaman siz istemeden de olsa, farkında olmasanız da aralanıveriyor. Dikkatli olun!

Ben ara sıra kapıda göz göze geliyorum kara şapkalı adamla.. Normale dönme yolculuğumun uzun süreceğini bilen deneyimli bir anneyim (İlk çocukta bunu bilmek zor oluyor elbette.). Bu yolculuğun bir daha tadamayacağım kendine özel anlarının keyfini çıkartan gülümsemeyle bakıyorum o kapıdan. Her gün dışarı çıkıyorum oğlumla.. öyle soğuk, sıcak demeden. 40'ı çıktı çıkmadı demeden.. her akşam O'nu soyup banyo yaptırıyorum. Çıplak tenine dokunmak ikimizi de çok rahatlatıyor. Neşeli müzikler dinliyoruz öyle klasik müzik olması için büyük çaba göstermeden. Ne zaman kapının aralandığı hissetsem kendimize yapacak yeni bir uğraş arıyoruz. Anne-bebek yogasını da böyle bulduk. Kapıdan cereyan yapan bir sabah "bebeğimle neler yapabilirim?" sorusuna internetten cevap aradım ama hep daha büyük çocuklar içindi etkinlikler. Sonra birden yoga ile karşılaştık ve her hafta oğlumla özel bir zaman paylaşmanın keyfine vardık.. bir baktık ki kapı kapanmış :)

İkinci kez lohusalık yaşayan bir anne olarak sıkıntılarınızın normal olduğunu bilmenizin ve herkesin aslında bunlarla karşılaştığını bilmenizin size de iyi geleceğini düşündüm..

Sevgiyle kalın,
Çocuğunuz ile hayatın tadını çıkarın..
Ben öyle yapıyorum :)

8 Kasım 2010 Pazartesi

Artık 4 kişiyiz..

Tarih 2 Ağustos 2010, günlerden Pazartesi. Tıpkı bana benzediği söylenen oğlum doğdu. Artık biz dört kişilik bir aileyiz. Kızım ve oğlum yanımda ve kucağımdalar, eşim fotoğrafımızı çekiyor. Oda inanılmaz kalabalık fakat kimseden hepimizin resmini çekmesini istemeyi düşünmüyoruz hiç. Karelerde hala 3 kişiyiz :)

Kızım, sevgilim, kardeşi ile tanışmaya çalışıyor. Ailelerimiz ise en çok Yağmur'u sevdiklerini tekrar tekrar hatırlatıyorlar.

Bense.. bizi nelerin beklediğini düşünerek ve hayal bile edemeyerek onları seyrediyorum.